Türünün Son Örneği

 Büyükler efendim büyükler. Hani başımıza en ufak bir şey gelse bile ağlayan, hasta olsak ne oldu diye sürekli soran,azıcık sitemli azıcık da sinirli olanlardan diyorum ya. Eline bayramda para sıkıştıran,iyi gününde kötü gününde yanında olan ne olursa olsun hep yanında olan varya onu diyorum. Bir zarar gelse sana canından can giden varya onu diyorum. Hep aramızın kimi zaman iyi kimi zaman kötü olduğu babannlerimiz,ananelerimiz. Dedeler zaten ayrı. Görünce içini kalbini gülümsetenler bu saydıklarım. Konuya neden mi böyle başladım. Babannem kötü durumu cidden iyi değil. Hayatıma dokunan insanlardan biridir. Evet bazen böyle diyorum ki neden böyle dedi ama bir yerim ağrısın soluğu onun yanında alırım. Sınıkçı derler burada ona. Herkese bakar bana da el veriyor öyle diyor bilmiyorum. Gelene kime el verdin diyince beni işaret edip kara kızıma verdim diyor. İndim yanına nasılsın diye sordum belli halinden rahatsız bir de bizimki çok narin bir şey olsun aman oran aman buram der. Sürekli ş...

Lise yıllarındayım şöyle bir havalı falan sayısal seçmişiz bak bunun bir ağırlığı oluyor. Tamam eşit ağırlık sözel seçenler onların da zorluğu var amma ve lakin sayısal bir böyle acılı çiğköfte gibi. Yiyorsun böyle tamam mı ama alttan da bir acı geliyor ama hâlâ yemeye devam ediyorsun bu o misal şaka gibi. Çözünce kendini en zeki hissederken bir soru görünce yok abi ben yapamıyorumdur sayısalcı. Bir soru hakkında yanlış olduğunu bile bile çözer devam eder. Bir göğsü kabardı sayısalcılırın hakkındır (çok mu belli ettim ya sayısalcı olduğumu) olsun. 11 başı işte daha yeni okul açılmış falan. Biz de çok bilmiyoruz şey dedim işte “ben ayt edebiyat da bakarım olmazsa hukuk” dedim demez olaydım ya. Bir de kime sorsan bana şey diyor hukuk okuyacak kızsın tam böyle avukat falan yalan yok benim de hâl böyle olunca kendime uygun yakıştırma yapmıyorum. Aa diyorum bak valla güzel meslek hani iyi hoş yakışır heee. Kim düşünmez ki? Hepimizin karakterinden dolayı bir kalıba koyuluğu meslek vardır elb...

 Bilmeli insan... Kimde ne olduğunu kimde ne kadar olduğunu anlamalı. Neyin ne kadara mâl olucağını pişman olmadan ölçmeli tartmalı. Yoruluyor dostum herkesten her şeyi aynı anda duyduğunda kırılıyor üzülüyor bir boşlukta hissediyor. Ağlasan neye yarar bağırsan neye yarar ki. Bilmeli sadece...

 Eskiye dalıyor gözlerim. Dalıp gidiyor sanki eski günlere eski zamanlara... Sanırım özlemim kat kat artıyor eskiye. Çocukluğuma,ilkokul yıllarıma, ortaokuldaki arkadaşlıklarıma, hocalarıma, sevdiklerime... Daha sayamadığım şeye duyduğum özlem o kadar var ki. Düşünelim birazcık. 5-6 yaşlar belki 4 de girer kalitenin aktığı zamanlardı bizim yıllarda. Her dakika dışarı çıkılır itinayla akşama kadar koşup eğlenilirdi. Okul başladı bu zamanlar tatillerde indi hele o üç ay tatil bayram bayram. Sonra ortaokul geldi yavaş yavaş büyüdüğümüzü anladığımız çağda ergenlik hat safhada zaten hiç söylemiyorum. Lise mi ne oldu? Kaliteli anların yaşandığı yerdir diyebilirim. Tabii genele almak yanlış olur ama o lise yılları yavaştan yerleşiyor hafızama. İlerdeki kızıma; ben lisedeyken çok konuşur bütün hocaların başını şişirir aynı zamanda hafiften de sevilen öğrenciydim derim. Okul okul bir yere kadar biraz da merceği diğer taraflara çevirebiliriz bence.  Aile,sosyal hayat, arkadaşlar,hayatın...

Zaman geçiyor,yıllar alıyoruz,yılları deviriyoruz bir nevi. Ömür dediğin nedir ki diyorlar ya o kadar kıymetli o kadar masum sevilecek bir şey ki aslında. Bence insanlık olarak burada yine nankörlüğü tutuyor. Her şeyi gözümüzde o kadar değersizleştirip en üst düzeyine ne olursa olsun en üstüne sadece kafi olmamız çok absürt bir durum. Hiçbir şey yapmadan her şeyin ayağımıza gelmesini bekleyen de biz ama bunlar için kılımızı kıpırdatmayan da biz... Ne garip ben şaşırıyorum böylelerini görünce şahsen. Ne verdin ki ne alasın? Şu an şey duyar gibiyim illa bir şey mi vermemiz gerekiyor evet çünkü anne bile bir çocuğu için 9 ay o sancıları o acıları çekiyor sonunda bir bebek geliyorsa dünyaya annenin çektiği acılar nasıl unutulur ki? Akıp giden bir hayat var. Ne zamanı tutuyoruz ne de yaptıklarımızı. Her şeye yetişemiyoruz evet ama en azından kıyısından köşesinden bir yerinden yakalarız diye düşünüyorum. Sevgi de öyle değil midir aslında? Biri sever sonra diğeri bu da karşılıklı olur. Her şe...

 Biraz mazi diyelim diyorum. Gerçi benim mazim ne kadar geriye gider bilmiyorum ama bir kaç bir şeyler vardır elbet diyerek gireyim. Hayatımızda çok insanoğlu görüyoruz, tanıyoruz, seviyoruz bazen de hoşnut olmuyoruz. Ama illa ki hepsinin bir yeri var değil mi? Kimi kalbin en derinlerindeyken kimi daha kapısını bile açamamıştır. Kimi gelip geçiciyken kimi ne hatıralar ne izler bırakır aklımızda... Seven bekler azizim. Seven insan çok bekler. Bir karşılık görse dünyalar onun oluverir bir anda. Belki bir merhabadır bu belki de bir tartışma. Eskiler mi güzeldi yoksa eskiden mi güzeldik peki? Okuyucumu de yorumlarda bekliyorum. Sence hangisi? Eskiden güzeldik derim ben. Çünkü eskileri de güzelleştiren bizdik. Kötü olsa gerek eskisi gibi olamamak. O günleri özlemek,keşke geri dönsek edası daha neler vardır sayamadığım. İnsanoğlu bu özler, sever,ister. Beklenti içindedir sürekli ya da ben kendimden pay biçtiğim için öyle geliyordur bilemem. Sevdiğin bir arkadaşının hediye alması , konuşm...

 Yepyeni bir günden merhabalarr. Evet yayın akşımız tartışmaları,kişilikleri ile çokça gündeme gelen Z kuşağı. Bir alkış alalım,duyar gibi oldum memnun etti. Kendimi bir Show TV spiker gibi hissettim bir an (aslında güzel olabilirdi) ama neyse konuya bir girelim değil mi? Kimdir ki bu herkesin bir bakarken tuhaf gözlerle baktığı kuşak? Depresyon kaygısıyla,gelecek kaygısıyla,sınav telaşıyla yanıp tutuşan kimse tarafından anlaşılmadığını düşünülen tayfa desek de fena olmaz. Bizzat içinde olduğum için biliyorum. Zor günler geçiyor, gidiyor bazen de takılıp kalıyoruz. Aştığmız yollara bakıp daha çok yolumuz var diye üzülüyoruz. Hemen bir kara bulutlar çöküyor üstümüze. Felaket tellalı gibi dolaşıyoruz ortalıkta vallahi. Daha yeni bir olaydan bahsetmek isterim. Çok yakın gördüğüm bir arkadaşımla konuştum falan eski enerjisinin olmadığını biliyorum ama şimdi söylesem daha da düşecek onu da biliyorum sustum ilkten. Sonra tekrardan görüştüm böyle sanki ellerimden kayıp gitmiş. Çok enerjiğ...

 Ne kadar da acıklı konuşuyorum ya. Başlıklardan anladığım kadarıyla bir dolmuşluk hissi var ve sanırım onu biraz da burada atmaya yelteniyorum. Bir hocam var severim de hep “best ergen” der bana. Ergenlik zamanında olabilirim ama bence bunlar biraz da artık karakter meselesine giriyor. Oluşmaya başlıyoruz yavaş yavaş. Ağır ağır olgunluk işleniyor bedenlerimize,ruhumuza, aklımıza, yaşantımıza... Küçük kalmak isteyen var mıdır arada bilemem ama hemen büyüyüp farklı (kendi istediğim diyeyim ) şeyleri yapmak istiyorum desem de yalan olmaz. Zorunluluk halinden nefret ediyorum. Seçenek olarak sunulmayan şeyler özellikle. Gençliğim mi gidiyor yoksa ben mi büyüyorum bunları okuyan sen de mi büyüyorsun bilmiyorum ama lütfen büyümenin evresi olsun. Daha çok zamanım var hemen pes edemem kendim için. Evet doğru kendimizi epey bir seviyoruz bence. Lütfen şurada bir duralım. Kendini sevmeyen insan yoktur tamam sevmediği yönleri illa ki olur ama her gülün de bir dikeni vardır elbet (aslan burcu ...

 Hepimizin bir yolu,bir izi vardır değil mi? Bazılarının ki engebeli bazılarının yokuşlu bazıları ise taşlarla dolu. Demek istediğim şu ki illa ki sorunlar yaşıyoruz. Hayatımızda, yaşantımızda gördüğümüz sorunlar engeller var. Kaldırıp yoluna devam etmesi de sen de o yoldan korkup geri dönmek de. Hâlâ bahane bulup o yoldan geri dönenlerden miyiz? Bunu aynanın karşısına geçince çok iyi anlıyoruz bence. Kandırma kendini kızım her şey apaçık ortada. Engelleri ya geçmek için yeteri kadar çaba göstermiş değilsin ya da o engeli kaldıracak güç sende yok. Aile gelelim bir de buna değinmeden asla olmaz. Sadece başarılı olmamız için canını dişini takıp çalışan anneler babalar var hayatımızda değil mi? Yok demeyin bilmediğimiz illa ki bir şeyler vardır. Ama sanırım bazı yerlerde o kadar haklılar ki. Evet anlamıyorlar evet cidden anlamıyorlar zorlayacak bir durum yok. Sadece kendi penceresinden bakınca o doğru, doğru olmuyor. Senin doğruların benim doğruların aynı doğrultuda gitmeyebilir. Acab...