Duygusallıktan Robotluğa Terfisi

Dostlarım, arkadaşlarım hepiniz tekrardan hoş geldiniz (alkış efektinin kulaklarda çınlamasını duymak istiyorum hemen). Uzun zamandır yoktum malumunuz diyicem beni o kadar da bilmiyosunuz. Okuldur, dershanedir,sınavlardır derken giremedim buralara. Biraz da kafa dinlemeye ihtiyacı oluyor insanın el mahkum ama ben onu da yapmadım ne yaptığım hakkında bir fikrim yok o yüzden devam edelim. Siz neler yapıyorsunuz? Orlarda havalar nasıldır? YKS 2022 bitti he sonunda. Güzel rahat bir nefesler alındı. Çok sevindim bu sene girenlere hepiniz mezuna kalma düşüncesini aklınızdan çıkartıp yazıcağınız üniversitesi bölümlerine odaklanıyorsunuz. Ötesi berisi yok bir sonraki seneye girenlere de çok stres oluyor. Bitti gitti işte bir daha bir sene o stresi çekmek inanın çok zor. İkna edebildim mi henüz bilmiyorum ama denedik efendim en azından. Şimdi gelelim bize. Duygusal insan olmak o kadar zor bir şeyki. Ben kendimi hiç böyle nitelenedirmezdim ama hâlâ da öyleyim çevrem duygusalsın diyor. Duygusal olup sevdik de ne oldu? Taç mı takıldı? Duygular hak ettiğini mi aldı anlamadım. Ya da verdiğimiz değerin aynısını mı aldık? Haksızsam haksızsın diyin ama böyle. Ya da insanoğlu çok tatminsiz. Her neyse devam edelim. Şu stresli yollara düşen öğrenci dostlarımı görünce kıyamıyorum onlara. Duygu yoğunluğu zaten hayli fazlayken birde yok flört yok işte sevgilimden ayrıldım barıştım şöyle böyle ya bırak bu işleri dostum. Hele sen bir öğrenciysen lisedeysen bırak kandırma kendini. Sesimi en net 12. sınıflar duysun duygusal bağabında robot olmaya devam. Ayrısı gayrısı yoktur. Bir yazamıyorum bugün ya anlayamadım da. Daha fazla başlarınızı şişirmeden kaçayım ben.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dobarlan Bırakma Kendini

Bakıyorum Geçmişe